Kategoriler
Sağlık

Geleceğin sıradışı 10 mesleği

Teknolojinin ilerlemesi sayesinde insanların daha uzun yaşamasıyla birlikte tıbbi ihtiyaçlar da artıyor. Böylece sağlık alanındaki meslekler daha çok önem kazanıyor ve yeni meslek dalları ortaya çıkıyor.

Birleşmiş Milletler’in projesine göre, 60 yaş ve üzeri insan sayısının 2050 yılına kadar ikiye katlanacağı (2013 yılında 841 milyondan 2 milyara) tahmin ediliyor. 2 milyarlı bu nüfusun doktor, diş hekimi, fizik tedavi uzmanı, eczacı ve cerrah gibi birçok tıbbi desteğe ihtiyacı olacak.

HowStuffWorks isimli internet sitesinde yer alan habere göre, işte geleceğin sağlık sektöründeki en popüler olacak 10 mesleği:

Özel implant organ tasarımcısı

Nakil olmak için birçok insan böbrek, karaciğer, kalp gibi organ bekliyor. Nakil olanlar bile aldıkları organları 1 yıl ya da 3 yıl içinde kaybedebiliyor. Bunun en büyük nedeni vücudun organı kabul etmemesidir. Bilim adamları ileride sizin hücrelerinizi kullanarak organları sizin vücudunuza göre tasarlamayı umuyorlar. Bu organlar uzun süre organ nakli bekleyenlerin sayısını azaltacak ve vücudun reddetme riskiyle de mücadele edecek.

Yaşam sonu terapisti

İnsanların ömrü uzadıkça hayatlarının son yıllarını planlayan uzmanlar devreye giriyor. Bu uzmanlar yaşlı kişinin ailesiyle işbirliği halinde çalışıyor ve yaşlı kişinin psikolojik her türlü sıkıntısında yardımcı oluyor.

Biyo-enformatik uzmanı

Bilimi ve istatistikleri sevenler için ideal bir meslek. Nüfus biyolojisi, genetik ve eczacılık gibi biyoloji alanlarındaki verileri toplar ve analiz eder. Bu analizler karmaşık bilgisayar yazılımı ve internet aracılığıyla biyo-enformatik uzmanı tarafından dinamik simülasyonlar ve matematik modelleriyle geliştirilir. Hatta bu uzmanlar ileride 3 boyutlu DNA modelleri bile geliştirebilir.

Genetik rehberi

Doktorlar ve diğer sağlık profesyonelleriyle birlikte çalışarak kalıtımsal durumları, hastayı ve ailesini etkileyen genetik ve doğumsal kusurlar konusunda hastalara yardımcı oluyor. Örneğin, doğacak çocuğunuzun genetik testlerini yapıp bir hastalığı olup olmadığını söylüyor, varsa bu konuda size yardım ediyor.

Dondurarak saklama uzmanı

Bu konunun uzmanları ileride organları ve dokuları da dondurup saklayıp daha sonra kullanıma hazır hale getirebilecek. Günümüzde embriyoların dondurulup tüp bebek için kullanılmasında bu uzmanlar görev yapıyor. Bilim adamları henüz mümkün olmasa da ileride daha karmaşık dokuları ve organları dondurup gerektiğinde kullanıma hazır hale getirmeyi umuyor.

Tıbbi yazıcı

Elektronik sağlık kayıtları doktorlar için büyük bir zaman tasarrufu gibi görünür. Hasta ziyaretlerinde not tutmazlar. Ancak doktorlar bilgisayar sistemine daha detaylı bilgi girmeleri gerektiğinde bu kayıtlar zamanı tüketir. Burada tıbbi yazıcılar devreye giriyor. Bu kişiler hastaların tıbbi bilgilerini sisteme giriyor, randevularda bilgileri hazır olarak çıkarıp doktora sunuyor. Bu işkolu için en az lise diploması, hızlı yazma ve bilgisayar kullanma becerisi ile tıbbi terminoloji konusunda deneyim gerekiyor.

Sağlık Profesörü

Bu kişi dondurarak saklama ile biyo-enformatik uzmanlarının yanı sıra eczacılara, hemşirelere, doktorlara, diş hekimlerine eğitim verecek. Sağlık sektörü çok hızlı değişen ve gelişen bir alan. Bu nedenle bu profesörler bu alandaki tüm yenilikliklere vakıf olacak. Hatta bazen kendisi araştırmalar geliştirecek. Bu iş kolunun 10 yıl içinde yüzde 36,1 artış göstermesi bekleniyor.

Sağlık bakımı mühendisi

Sürekli bakım gerektiren bir hastanız varsa, sağlık bakımı mühendisi karmaşık tıbbi sistemler ile hastayla ilgili soruların cevaplanmasında size rehberlik edecek. Şu anki mevcut sağlık mühendisleri deneyimli hemşirelerdir. Fakat gelecekte bu meslek sağlık hizmetleri ve sosyal işler konusunda uzman olmayı gerektirecek.

Tele-cerrah

Bu cerrahlar uzaktan robot kollarla hastalarını ameliyat ederler. Bilgisayar yardımlı ameliyata benzemez, cerrahlar hastadan birkaç metre ileride bir bilgisayar denetim masasından ameliyatı yönetir ve gerçek zamanlı olarak ne yaptıklarını görebilir. Bu cerrahların hastaları ilçenin başka bir hastanesinde, başka bir şehirde ve hatta başka bir ülkede olabilir. İlk kez 2001 yılında Fransa’daki bir hasta üzerinde New York’taki cerrahlar hastanın safra kesesi operasyonu yaptılar.

Henüz tele-cerrahlık yaygın olmamasına rağmen ileride bu cerrahların işi çok önemli olacak. Tele-cerrahlar savaş alanlarındaki yaralı askerleri veya uzaydaki astronotları bile tedavi edebilecekler.

Tıbbi robotbilim uzmanı

Son zamanlarda popüler olan ameliyat robotları doktorlar tarafından idare edilir, kullanılır. Fakat bunu yapan tıbbi robotbilim uzmanıdır. Bunlar sağlık profesyonelleri tarafından ameliyatlarda ya da hastalığın teşhisinde kullanılabilen sayısız akıllı alet geliştirir. Ayrıca bu kişiler zihinle kontrol edilen protez kol gibi cihazları da geliştirebiliyorlar. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Teknoloji

Geleceğimizi kurtaracak 13 çevreci buluş

Biyo-plastik, hidrokarbon türevi plastiklerin giderek birikmesine çözüm olabilir. Geleceğin yeni plastikleri kirliliği azaltacak, okyanusları temizleyecek ve hatta size yeni bir çift ayakkabı kazandırarak para tasarrufu sağlayacak.

Okyanuslarda biriken plastik miktarının artmasıyla birlikte bir çeşit geri dönüştürülebilir alternatife gerçekten ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada biyo-plastikler geleceğin plastiği olarak kendine yer buluyor. Interesting Engineering isimli internet sitesinde yer alan habere göre, biyo-plastikler doğal hammaddelerden üretildikleri için, doğa tarafından da parçalanabiliyor ve hatta bazı durumlarda kelimenin tam anlamıyla insanlar tarafından yenilebiliyor.

İşte yakın bir zamanda hayatımızda sıklıkla karşılacağımız petrolden üretilen plastiğin yerini biyo-plastik çözümler:

Biyo-plastik şeker ve karbondioksitten üretilebiliyor

Bath Üniversitesi Sürdürülebilir Kimyasal Teknolojiler Merkezi’nde görevli bilim adamları plastiğin geri dönüştürülebilir şeklini üretmeyi başardı. Bu yağla değil şeker ve karbondioksitle yapıldı.

Biyo-plastik kaplar pirinçten üretilebilir

Finlandiyalı araştırmacılar 2014 yılında sürdürülebilir ve geri dönüştürülebilir polimerler üretmek için pirinç nişastası kullandı. Bu polimerler daha sonra gıda ambalajında kullanıldı.

Biyo-plastik gıda ambalajları yenilebilecek

2018’in başlarında Otago Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar, mısır ve kabuklu deniz ürünleri endüstrisi yan ürünlerinden yapılan gıda ambalajı üretmeyi başardılar. Bu ambalajları aynı zamanda yiyebileceksiniz. Bu araştırma yağ ve diğer geri dönüştürülemeyen plastiklere olan bağımlılığı azaltacak ve çevreyi de kirletmeyecek.

Atık Kızartma Yağı Bio-Plastiğe Dönüştürülebilir

İkinci nesil biyo-plastik kullanılmış kızartma yağından üretilebilir. Bu tür bir yağ biyo-plastik yapmak için kullanılabilecek mükemmel bir polihidroksibutirat kaynağıdır.

Biyo-plastik yapmak için muz kabuğu kullanılacak

2013 yılında Türkiye’de öğrenci Elif Bilgin, muz kabuklarından biyo-plastik üretme projesiyle “Science in Action Award” ödülünü kazandı.  Elif, muz kabuklarını, atıklar ile plastikler için yağa olan bağımlılığımızı azaltmak için bir çözüm sunacak dayanıklı bir biyo-plastik haline dönüştürmek için kimyasal bir süreç tasarlamayı başardı.

Avokado temelli geri dönüşümlü pipetler

Biofase, her gün 15.000 ton avokado çekirdeğini biyo-plastiğe dönüştürüyor. Şirketin kurucusu Scott Mungí, yıllarca biyo-plastik yapmak için hammadde aradı ve sonunda avokado çekirdeklerinin mükemmel bir hammadde olduğunu keşfetti. Biofase bu plastiği plastik çatal ve bıçaklardan pipetlere kadar her şeye dönüştürebiliyor.

Biyo-plastik karideslerden yapılacak

Karideslerin ‘atık’ kabukları da biyo-plastik yapmak için kullanılabilir. Kabukları, esas olarak kitin denilen bir biyo-polimerden (birçok eklembacaklı gibi) yapılır. Sidney Kız Lisesi’nden Angeline Arora isimli öğrenci, kabukları toz haline getirmek için bir yöntem geliştirdi, kabukları asitle ıslattı ve saf kitini ayrıştırmak ve kirleri yok etmek için sonra alkali hale getirdi. Sonra fibroin (örümcek ipeğinden bir protein) ile karıştırıldı ve daha sonra ince tabakalar halinde biyo-plastik yapmak için preslendi.

Deniz yosunu biyo-plastik için hammadde olabilir

Günümüzde çoğu biyo-plastik, mısır, şeker kamışı, bitkisel yağ ve nişastadan yapılmaktadır. Fakat bunların çoğu da gıda maddeleridir – potansiyel bir rekabete yol açar. Ancak, deniz yosunu çok nadiren tüketilir, nadiren yenir, gübre gerektirmez ve büyümek için toprak gerekmez. Biyo-plastik yapmak için mükemmel bir gıda dışı alternatiftir.

Yabanarısı bir çeşit biyo-plastik üretiyor

Avustralyalı bir girişim olan Humble Bee, Avustralya yaban arısının (Hyleaus Genus) yuvalama materyallerinin büyük bir biyo-plastik kaynak olabileceğini buldular. Diğer arılardan farklı olarak, kovanlarda yaşamazlar, ancak selofan-esk yuva malzemesi su iticidir, ısıya ve kimyasallara dayanıklıdır.

Geleceğin oyuncakları biyo-plastikten yapılacak

Bio-on ve Italeri isimli iki şirket, Minerv Supertoys’ta geleceğin oyuncaklarını biyo-plastiklerden yapmak için işbirliği yapıyor. Bio-on’un biyo-plastiği yüzde 100 geri dönüştürülebilir polimerdir ve tamamen doğaldır. Çalışmalarının bazı cesaret verici sonuçları oldu ve PHA tabanlı oyuncaklarını çok yakında piyasaya sürmeyi planlıyorlar.

Lego, biyo-plastik kullanmaya başlayacağını duyurdu

Lego Kitleri 2018’den itibaren biyo-plastik içerecek. Başlangıçta, Lego ağaçlarına, çalılara, yapraklara ve diğer botanik elementlere sınırlı olacak şeker kamışı türevi biyo-plastikleri tanıtmayı planlıyorlar. Lego, 2015’te ilk hamleyi açıkladı ancak bunu gerçekleştirmek için üç yıl süren bir araştırma ve 1 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

Algler ve 3 boyutlu baskı

İki Hollandalı tasarımcı, Eric Klarenbeek ve Maartje Dros, alglerden yapılan bir biyo-plastik form geliştirdiler. Bunun zamanla, ‘sentetik’ plastiklerin yerini tamamen alabileceğine inanıyorlar. Algler biçiliyor, sonra kurutuluyor ve işleniyor, 3D yazıcılarda kullanıma hazır hale geliyor.

Geri Dönüşümlü Okyanus Plastiği ve Balık Ağı Ayakkabısı

Teknik olarak bir biyo-plastik uygulama olmasa da, Adidas 2015 yılında yeni spor ayakkabılar için bir prototip yayınladı. Bu, çığır açıcı gelmese de önemli olan şey, geri dönüştürülebilen okyanus plastiği ve balık ağlarından yapılmalarıdır. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Otomobil

Geleceğin otomobilleri dünyayı değiştirecek

Teknolojiyle yarışan otomotiv sektörü, şimdiye kadar sadece bilim kurgu filmlerde gördüğümüz sahneleri gerçeğe çevirerek dünyayı değiştirecek.

KPMG’nin 19’uncusunu düzenlediği araştırmaya göre, 2040 yılına kadar sürücüsüz araçlarla insanlar tarafından kontrol edilebilen araçların trafiği ayrılacak, toplu taşıma ise sürücüsüz kapsüllerle yapılacak.

OTONOM ARAÇLARA ÖZEL YOL

Otonom sürüş, mobilite ile ilgili paradigmayı kökten değiştirdi. Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 74’ü insanlı sürüş ve otonom sürüş trafiğinin karıştırılmasının ciddi güvenlik sorunları yaratacağına inanıyor. Çünkü bugünün araç trafiğindeki her olasılığı bir algoritmaya dahil etmek imkansız. Bu nedenle geçici süre için sürücüsüz araçların ‘güvenli alanlarda’ kullanılması üzerinde duruluyor. Otonom araçlar için özel şerit oluşturulması formüllerden biri. Sürücüsüz araçlar için gereken sürüş politikası ve yönetmeliklerin 2030 yılına kadar oluşturulacağı tahmin ediliyor.

TOPLU TAŞIMADA MOBİL KAPSÜL DÖNEMİ

Sektör yöneticilerine göre gelecekte insan ve eşya taşımak arasında artık ayrım yapılmayacak. Otonomi, paylaşım ve platform tabanlı dağıtım hizmetleri dünyayı ‘mobi-listik’e götürecek. Yöneticilerin yüzde 73’üne göre 10 yıl içinde toplu taşıma araçlarının yerini sürücüsüz kapsüller alacak. Hükümetler, belediyeler, toplu taşıma hizmeti veren kurumlar bu model ile ilgili yeniden yapılanacak.

DİZEL MOTOR SUV’DE YAŞAYACAK!

Son yıllarda özellikle Batı Avrupa’da dizel araçlara yasak konulması konuşulurken, doğuda ise tüketicilerin yüzde 52’si uzun motor ömrü ve maliyet avantajları nedeniyle dizeli seçiyor. Çevreye verdiği zarar asla kabul edilmemekle birlikte dizel teknoloji olarak hala çok değerli görülüyor. Her şeye rağmen, gelecekte alt segmentlerde yer alan dizel araçların aksine üst ve orta sınıf segment SUV araçlarda dizel motor kullanılmaya devam edileceği bekleniyor.(Aydın Özcanbaz)

Kategoriler
Teknoloji

2050’de dünyayı neler bekliyor?

Kaspersky Lab, Mobile World Congress 2017’de düzenlenen panel oturumunda Earth 2050 adlı projeyi hayata geçirdiğini duyurdu.

Hayatlarımız tamamen dijital bir hale geldiğinde gizlilik konusunu nasıl ele alacağız? Eğer kullandıkları cihazlar implantasyon yoluyla insanların vücutlarına yerleştirilecek ve tüm verileri bulutta saklanacaksa verileri nasıl koruyacağız? Daha da önemlisi: artık uç nokta diye bir şey söz konusu olmayacaksa, sektör, herhangi bir anda hangi cihazı kullandıklarına bakmaksızın müşterilerin içinde bulundukları durumlara göre adapte olabilen güvenlik çözümleri sunmaya doğru hızla ilerleyecek mi?

ŞU ANDA SADECE 80 ŞEHİR İÇİN

İnteraktif bir multimedya projesi olan Earth 2050, önümüzdeki 30 yıl içerisinde gerçekleşmesi öngörülen sosyal ve teknolojik gelişmeleri bir araya topluyor. Proje için Ian Person gibi gelecekbilimcilerle iş birliği yapan Kaspersky Lab, bunun yanında kendi araştırmacılarının gelecekle ilgili vizyonlarını da birçok sanatçı ve bilim insanının bakış açılarıyla harmanlayarak, çok da uzak olmayan bir geleceğin gerçekçi bir görünümünü elde etti. Kullanıcılar, sitede bulunan 200’ün üzerinde gelecek tahminini inceledikten sonra kendi vizyonlarını da Earth 2050 sitesine eklenmek üzere gönderebiliyor. Şu anda Earth 2050 kapsamında dünya çapında 80 şehir için gelecek tahminleri bunuluyor. Kullanıcılar istedikleri şehri seçtiklerinde ilgili tahminler haritanın üst kısmında beliriyor. Portal, her biri alanlarında uzman kişilerin tahminlerini içeren, 2030, 2040 ve 2050 olmak üzere üç zaman kategorisine ayrılmış. Kullanıcılar, örneğin Ian Pearson’un veya birçok farklı Kaspersky Lab uzmanının gelecekte neler olacağına dair düşüncelerini inceleyebiliyor.

Proje sadece yazılı tahminlerle kısıtlı değil. Earth 2050 ayrıca Barselona ve Şangay gibi şehirler de dahil olmak üzere 12 adet VR (sanal gerçeklik) uyumlu panoramayı ve gelecekten çeşitli eserlerin illüstrasyonlarını da içeriyor. Kullanıcılar gelecekteki şehirlerin nasıl işleyeceğine dair 360º görüntüleri izleyebiliyor. Sokakta gördüğümüz her insanın dış görünümünü değiştirebilecek miyiz? Sürücüsüz arabalar büyük şehirlerde taksiciliğin geleceği mi? Uyurken reklamlar görecek miyiz? Bunlar, sitede karşılaşılabilecek sorulardan sadece birkaçı.

2050’Yİ BEKLEMEYE GEREK KALMAYABİLİR!

Kaspersky Lab Teknoloji Araştırmaları Bölümü Başkanı Andrey Lavrentyev, konuyla ilgili olarak şöyle dedi: “Earth 2050’de bulacağınız tüm tahminler sadece birkaç on yıl içerisinde gerçeğe dönüşebilir. Earth 2050 bizim için sadece bir yaratıcılık egzersizi değil. Kaspersky Lab uzmanları son 20 yıldır siber suça karşı mücadele ediyor ve bu süre zarfında tehditlerin nasıl geliştiğine şahit oldular. Sonuç olarak bilgilerini ve uzmanlılarını paylaşabiliyorlar ve birçok örnekte kullanıcıları gelecek teknolojilerin güvenliği konusuna daha dikkatlice bakmak konusunda teşvik ediyorlar. Sürücüsüz arabalar, akıllı altyapılar ve tıbbı verilerin dünya çapında doktorlar arasında anlık olarak paylaşılabilmesi gibi icatlar çok etkileyici olabilir fakat her biri siber suçluların kötüye kullanabileceği yepyeni fırsatları da beraberinde getiriyor.”

Özel geri bildirim formu ise kullanıcılara siteye kendi fikirlerini ekleme imkanı tanıyor. Gönderilen fikirler editörlerin eleğinden geçtikten sonra sitede yayınlanacak. Kullanıcılar halihazırda var olan tahminler üzerine tartışıp, kendi tahminlerini paylaşarak projeye katkıda bulunabiliyor. Uzmanlardan ve çeşitli kaynaklardan toplanan yeni içerikler de siteye sık sık eklenecek. Andrey Lavrentyev, ek olarak “Portala daha birçok isim eklenmesini umuyor ve kullanıcıları siteyi ziyaret ederek geleceğin nasıl olacağına dair en çılgın fikirlerini paylaşmaya davet ediyoruz.” dedi. 2050 yılına http://2050.earth adresinden siz de göz atabilirsiniz.

Kategoriler
Yaşam

Sıra dışı tatillere hazır mısınız?

Bundan 50 yıl önceki tatil seçenekleriyle bugünkü tatiller arasında dağlar kadar fark var. Peki önümüzdeki 20-30 yıl içinde nasıl ve nerede tatil yapacağınızı hiç düşündünüz mü?

Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte gelecekte denizin altında, uçak gemisinde ya da uzayda tatil yapma imkanınız olacak. Tabi bunları yapmak için bir miktar birikmiş paranızın olması gerekse de hepsi oldukça ilginç tatil alternatifleri.

Uçak gemileriyle mesafeler kısalacak

Önümüzdeki 35 yıl içinde uçak kullanma oranları 500 kat artacak. Ancak çevreye oldukça zarar veren karbon salınımındaki artış nedeniyle uzun mesafe uçuş sayısı azalacak. Kısa mesefeli uçuşlar için “Uçak gemisi” adı verilen ve bin yolcu kapasitesi bulunan araçlar kullanılacak. Bu uçaklarla kısa zamanda dünyanın birçok şehrini gezebileceksiniz.

Okyanusun altında konaklayacaksınız

Titanik’in enkazı her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. 2030 yılına kadar Titanik enkazının yanına 30 yataklı bir sualtı oteli inşa edilecek. Misafirler denizaltılarla otele inecek ve 3 gecelik konaklamalar yapacaklar.
Ayrıca Paris’te Blue Planet adında yapay deniz parkı tasarlanıyor. Misafirler burada farklı deniz yaşam alanlarını gezecek, yunuslarla birlikte yüzebilecek, yelken sporu yapacak veya tropikal plajlarda tembellik yapıp güneşlenecek.

Uzayda bir saat tatil

Bir saatliğine uzaya gitmek için 50 bin dolar ödemeniz gerekecek. Ay’a seyahatin ne kadar tutacağı henüz açıklanmadı. Fakat Çin 25 yıldır Ay Üssü’ne sahip olmasına rağmen Ay’a seyahat etmek için birisinin ticari bir uzay asansörü yapması bekleniyor.

Yüksek güvenlikli süper oteller

Terör korkusu turizm endüstrisini yüksek güvenlikli süper oteller yapmaya zorlayacak. Her şey dahil ve müstakil oteller çoğalacak. İspanya’da Benidorm şehri ilk şehir otelini 2023 yılında kuracağını açıkladı. 22 kilometrelik güvenlik duvarı kuraklık nedeniyle barınak arayan Kuzey Afrikalı göçmenleri koruyacak.

Sanal ziyaretlerle dünyayı gezin

Sanal programlar sayesinde yerinizden kalkmadan müzeleri, birçok tarihi alanı gezebileceksiniz. Bir hayaletmişsiniz gibi kendinizi orada hissedeceksiniz. Ziyaretçiler Mısır piramidleri, Çin Seddi gibi dünyanın en tanınmış turistik bölgelerini 3D programlarla gerçekten içindeymiş gibi gezecek.

Teknolojiden uzak tatil

Teknoloji yaşamımızı kolaylaştırsa da tüm bunlardan uzaklaşıp kafa dinlemek de gerekiyor. Analogue Holidays isimli tatil şirketi sayesinde elektronik cihazlarınızı kapatacaksınız, şirketin yapay zeka sistemleri hangi mailinizin acil cevaplanması gerektiğini ve hangisinin standart olduğuna karar verecek. Acil olarak iletişim kurmanız gerekiyorsa bunu sadece konuşarak, yüz ve el hareketleriyle yapmanıza izin verilecek. En az 3 gün burada kalacak ve boyama, müzik gibi etkinliklerle kafanızı ve ruhunuzu dinlendireceksiniz. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Teknoloji

Süper akıllı ve çevreci evler geliyor

Çok yakında arabanız caddeki diğer arabalarla ne kadar enerji tükettiklerini konuşacaklar, buzdolabınız ise size sormadan elektrik voltajındaki dalgalanmalara karşı kendini koruyacak.

BBC Focus’ta yer alan habere göre, 2020 yılına kadar Avrupa, yeşil ev gaz emilasyonunu azaltmak, daha az enerji tüketimi sağlamak ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmak için çalışmalar yapacak. Bu çalışmaların içinde ‘süper akıllı’ evler yer alıyor. Bu evler enerji ihtiyacını otomatik olarak kendisi sağlıyor ve enerji fazlalığı olduğu takdirde üretilen enerjiyi elektrik şebekesine dağıtıyor ve üstelik tamamen çevreci.

İşte geleceğin süper akıllı evleri…

Mikrojenerasyon: Küçük ölçekli rüzgar türbinleri, güneş enerjisi, ortak ısıtma ve güç sistemleri, evin elektriğini sağlıyor. Elektrik fazlalığı olması durumunda şebekeye geri gönderiliyor ve yerel olarak dağıtılıyor.

Dinamik cevap ve akıllı uygulamalar: Kamu şirketleri, evlerinde dinamik cevap uygulamasını kullanan müşterilerine daha ucuz fatura gönderecek. Dondurucular, döner kazanlı çamaşır kurutucuları ve klima sistemleri şebeke frekansındaki iniş çıkışları hissedebilecek ve enerji kullanımını buna uygun olarak düzenleyecek. Başka bir seçenek olarak, arz ve talebi dengelemek için kamu şirketleri müşterisinin akıllı sayaç bilgisini kullanabilir, sonra müşterilerinin onayı ile uygulamayı uzaktan kısabilir ya da kapatabilir.

Dağıtılan üretim: Nükleer güç istasyonları ya da hidroelektrik fabrikalar gibi merkezileşmiş enerji kaynakları güvenilir toptan elektrik sunarken daha küçük, lokalize olmuş kaynaklar aynı zamanda elektrik bağlantısı ile sağlanacak ve mevcut olanlardan daha fazla yaygınlaşacak. Bu nakil ve dağıtım süresince, elektrik kaybı miktarını azaltıyor. Bu meltem, dalga ve med-cezire ait bir güç gibi daha fazla yenilenebilir enerji kaynağını geçerli hale getirecek.

Enerji depolama: Aralıklı rüzgar gücü gibi enerji kullanımının yoğun olmadığı saatlerde üretilen fazla elektrik enerjisi , öncekinden daha etkili bir şekilde depolanacak. Sodyum sülfür aküler, hidro pompalama hizmeti ve sıkıştırılmış havayla çalışan türbinler gibi rakip teknolojiler yerin altında depolanacak.

Süper enerji şebekesi: İngiltere ve Kıta Avrupası arasında daha fazla ara bağlayıcılar, Danimarka’daki rüzgar çiftlikleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına artan erişim imkanı veriyor, güneş enerjisi ise daha yoğun olarak Akdeniz kıyılarında üretiliyor.

Elektrikli araçlar: Portatif elektrikli taşıtlar, evinizin ana güç kaynağından şarj ediliyor. Civardaki akıllı sayacınız eş zamanlı olarak şarjdan kaynaklanabilecek kesintilerden kaçınmak için zaman çizelgesini düzenliyor. Şarj edilen ve kullanılmayan arabalar eve güç sağlamaya yardımcı olabilir ya da geçici depolama aygıtı olarak kullanılabilir.

Akıllı sayaçlar: Her evdeki ekranlar müşterinin ne kadar elektrik kullandığını, ne kadar para harcadığını ve ne kadar karbonu dışarı verdiğini gösterecek. Enerji sayaçları muhtemel kablosuz dokunmatik ekranlı bir cihaz olacak, yüzde 100 yenilenebilir veya en ucuz enerji kaynaklarından elektriği alacağınız yeri seçmenize izin verecek. Bu yeni akıllı sayaçlar tahmini faturalamanın ise pabucunu dama atacak. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Otomobil

Geleceğin otomobilleri nasıl olacak?

Geleceğin arabaları, yolları ve kavşakları işinizi oldukça kolaylaştıracak. Artık park yeri aramak için dakikalarca beklemeniz, turlamanız gerekmeyecek ya da kavşaklarda sarhoş ve dikkatsiz sürücüleri gözetmeyeceksiniz.
Populer Science dergisi, trafik sıkışıklığı olmaksızın, park yeri aramak için zaman kaybettirmeyecek geleceğin otomotiv maceralarını oluşturan 8 teknolojiyi araştırdı:

1. Trafik araştırması: GPS donanımlı akıllı telefonlarınızdaki navigas programından hareketle, ağ şebekesiyle donatılmış arabalar araştırmacı gibi hareket edecek. Eş zamanlı trafik, hava ve kaza verilerini size bildirecek.

2. Yakından takip etmeyen arabalar: 2015 yılına kadar, General Motor’un bilgisayarlı seyir kontrol sistemleri, sadece öndeki araçla olan mesafeyi ayarlamayacak, aynı zamanda açık trafik şeritlerini kontrol edecek ve yavaşlamak zorunda kalmadan çevredeki arabaların etrafından gitmenizi sağlayacak.

3. Yayalar ve bisiklet sürücüleri için işaretler: Motosiklet kullanmayanlar, arabaların varlığını bildiren, gideceği yerleri sabitleyen ve arabaların çarpmamasını sağlayan basit bir transponder (bir uydu üstündeki alıcı, verici ve anten paketinden oluşuyor) taşıyacaklar.

4. Kaza azaltma: Eğer kaza kaçınılmazsa, ağ şebekesiyle donatılan arabalar içindekileri korumak için otomatik olarak kazadan önce kendi yerini değiştirebiliyor.

5. Acil araçların ve motorların idaresini üzerine almak: Ambulanslar dijital olarak arabaların yavaşlaması ve arabayı yolun kenarına çekmek için sinyal gönderiyor. Motosikletler dijital yardım sağlayabiliyor. Çünkü insanlar sık sık dikiz aynalarından gelen motorları fark edemeyebiliyor.

6. Kötü yollar: Yeni uydular, arabaların pozisyonunu kesin olarak saptamasına izin veriyor. Doğruluk seviyesi sayesinde sürücü uykuya daldığında, rotadan saptığında arabalar dijital olarak yola bağlanabiliyor.

7. Akıllı kavşaklar: Artık kırmızı ışıkta içkili sürücülere dikkat etmek zorunda kalmayacaksınız. Böyle bir durumda akıllı kavşak hayatınızı kurtarabilir. Tüm kazaların yüzde 40’ı kavşaklarda oluşuyor. Akıllı kavşaklar arabalara görsel ve işitsel çarpışma uyarıları yayarak onlarla iletişime geçiyor.

8. Konuşan park yerleri: Birçok araba, insanların girmediği ya da az girdiği bölgelere paralel park yapıyorlar. Yarının ağla donatılan arabaları ve park yerleri park yeri açıldığında konuşarak sürücünün zaman ile benzin kaybetmesini önleyecek. (Aydın Özcanbaz)