Kategoriler
Sağlık

D vitamini eksikliğinin belirtileri

Kemikleriniz, cildiniz ve zihinsel sağlığınız için gerekli olan D vitamininin yüzde 80-90’ının güneş ışınlarından geldiğini biliyor muydunuz? En iyi D vitamini kaynağı olan gıdalar bile D vitamini ihtiyacınızı tam olarak karşılayamıyor ve D vitamini eksikliği oluşuyor. Peki D vitaminine ihtiyacınız olup olmadığını nasıl anlayacaksınız?

Uzmanlar çocuklar ve 70 yaşın altındaki yetişkinler için günde 600 IU, 70 yaş üzerindeki yaşlılar için ise 800 IU D vitamini öneriyorlar. Yeterli güneş ışığı ve D vitamini içeren yiyecek olmazsa çocuklar raşitizm hastalığı açısından risk altındadır. D vitamini eksikliği yüksek kan basıncı ve tip 2 diyabet riskini artırabilir.

Huffington Post’ta yer alan habere göre, yeterince D vitamini alıp almadığınızı anlamak için bunlara dikkat edin:

Kemiklerinizin ağrıması

Özellikle kışın yetişkinler kemiklerinde ve kaslarında daha fazla ağrı hissederler. Sabah uyandıklarında eklemleriniz tutulur.

Kederlenirsiniz

D vitamini serotonin seviyenizi artırır. 1998 yılında yaplan küçük bir araştırmada, D vitamini takviyesi verilen sağlıklı insanların duygularının D vitamini almayan insanların duygularından daha pozitif olduğu belirlendi. 70 yaş üzerindeki kadınlarda yapılan daha geniş kapsamlı araştırmaya göre, D vitamininin zihinsel sağlığa faydasının bulunmadığı görüldü.

50 yaş ve üzerinde olmak

Cilt yaşlandıkça daha fazla D vitamini yapamaz ve böbrekler D vitaminini kullanılır hale getirmede daha az etkili olur.

Aşırı kilolu ve obez olmak

Aşırı kilolu insanlarda D vitamini üretiminde değişiklik olmazken, vücut yağlarının yoğunluğu kandaki D vitamini seviyesini etkiler. Çünkü D vitamini yağda çözülebilen bir vitamindir. Fazla vücut yağına sahip olursanız vitamin daha fazla sulanır. Aşırı kilolu ve obez insanların bu etkiyi düzenlemek için daha fazla D vitaminine ihtiyaçları olur.

Cilt renginin koyu olması

Araştırmalara göre, D vitamini eksikliğinde belirgin demografik farklılıklar bulunuyor. Cilt pigmentleri doğal bir güneş koruyucudur. 30 faktörlük güneş koruma kremi cildin D vitamini yapma yeteneğini yüzde 97 oranında azaltır. Koyu cilt rengine sahip olanların rengi açık olanlara oranla 10 kat daha fazla güneşe maruz kalmaya ihtiyacı vardır.

Başın terlemesi

Vücutta başın terlemesi D vitamini eksikliğinin ilk ve klasik belirtilerinden biridir.

Mide-bağırsak sorununa sahip olmak

Crohn’s, çölyak ya da iltihabi bağırsak hastalığı D vitamini eksikliği için daha büyük risk oluşturabilir. Çünkü bu hastalıklar yağ emilimini etkiler. Bu hastaların yağ emilimi düşebilir ve yağda eriyen D vitamini eksikliği oluşur.

Nasıl güvenli bir şekilde D vitamini alabilirsiniz?

Güneş koruması olmadan cildinizi güneşe maruz bırakırsanız yeterli D vitaminini alabilirsiniz. Yaklaşık 10-15 dakika güneş kremi sürmeden dışarıda kalın, sonra güneş korumasını sürün. Maksimum D vitamini üretimi için kollarınızı, bacaklarınızı, karnınızı ve sırtınızı güneşe maruz bırakmalısınız. Ancak yaşadığınız yere dikkat ederek saat 10 ile 15 arasında güneşe çıkmayın. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Yaşam

Hamilelik döneminde obezite tehlikeli

Her üç kişiden birinin obez olduğu Türkiye’de obezite özellikle gebelik döneminde önemsenmiyor ve ihmal ediliyor. Kadınların üreme çağında en sık rastlanan bu sağlık problemi çeşitli tehlikeleri de beraberinde getiriyor.

Gebelikte kilo fazlası ne kadar çoksa komplikasyon riskinino kadar fazla olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, gebelik dönemi obezitesinin sekiz tehlikesine dikkati çekti.

Düşük

Normalde 12 haftadan önce düşük olma riski yüzde 20 iken obez gebeler için bu oran yüzde 25’tir.

Gestasyonel Diabet

Aşırı kilolu bir gebe normal ağırlıktakilerine göre 3 kat fazla gestasyonel diabet riski taşır.

Yüksek tansiyon ve preeklampsi

Fazla kilolar bu problemleri 2 kat sıklıkta yaşamanıza neden olacaktır.

Tromboz riski

Tüm gebeler tromboz riski taşır. Ancak kilo fazlası arttıkça varis ve pıhtı oluşumu riski yükselir.

Bebeğin omzu takılır

Bebeğin omzunun takılması ve güç doğum daha sık olur.

Kan kaybı artar

Kan kaybı çok daha fazla olur.

Bebek kilolu olur

Kilolu bebek doğurma olasılığı artar.

Erken doğum riski var

Obez gebelerde 37. gebelik haftasından önce doğum olasılığı artmıştır. Ayrıca ölü doğum ve anomalili doğum riski de artar.

PEKİ NE YAPMALI?

Op. Dr. Betül Görgen şu tavsiyelerde bulunuyor:

Aşırı kilolu ve gebe kalmayı düşünüyorsanız, en iyi yol gebelik öncesi kiloları vermektir. Sağlıklı kiloya ulaşmak hem gebe kalmanızı kolaylaştırır hem de bebeğinizi kısa ve uzun dönem risklerden korur.

Eğer aşırı kiloyla gebe kaldıysanız artık endişelenmeyi bırakıp, iyi bir bakım ve takip altına girmelisiniz.

Öncelikle gebeyken kilo vermeye çalışmayın. Gebelikte kilo vermek, olası riskleri çok değiştirmez.

Bu nedenle sağlıklı ve dengeli beslenip, fiziksel aktiviteyi de devam ettirmeniz gerekir. Yürüyüş ve yüzme tüp gebeler için uygun sporlardır. Haftada 3 kez ve 30 dakika yapmak doğru olur.

Ayrıca gebelik diabeti açısından mutlaka kontrolden geçmeniz gerekir.

Kilolu gebelerde doğumun komplikasyonlu ve müdahaleli geçme olasılığı yüksektir.Bu nedenle doğumun tam teşekküllü bir hastanede olması daha da önem taşır.

FETAL ANOMALİ RİSKİ

Bebekte rastlanabilecek pek çok anomali (hidrosefali, spina bifida, uzuv eksikliği vb) obez gebelerde daha sıktır. Bu nedenle ABD de vücut kitle indeksi 30’un üstünde olan gebelerin, rutin ultrasonografiden farklı olarak daha detaylı bir ultrasonografik incelemeye tabi tutulmaları önerilmektedir. Çünkü kilolu gebelerde bunları yakalayabilmek zordur.

ERKEN GLİKOZ TESTİ

Obez gebelerin çoğu gebe kalmadan önce tanı konmamış şeker hastasıdır. Bu nedenle şeker yükleme testi ilk kontrolde yapılmalıdır. Bunun için normal zamanını beklemek, bebeğin gelişimi açısından riskli olacaktır.

Ayrıca obez gebelerde uyku apnesi de sorgulanmalıdır.

Öncelikle bu gebelere obezitenin olası olumsuz etkilerinden bahsetmek gerekmektedir. Eğer kilo alımını dengeleyemezlerse sezaryen doğum, yüksek tansiyon ve ani bebek ölümlerine rastlanma olasılığı artacaktır.

Bu sebeple gebe kalmadan önce mutlaka kilo kaybı sağlanmaya çalışılmalıdır.”

Kategoriler
Yaşam

Çizgi film karakteri çocuğunuzu obez yapabilir mi?

Çocuğunuzun severek izlediği çizgi filmleri izlemesine izin verirken bir kez daha düşünün. Yapılan seri psikolojik deneyler sonucunda aşırı kilolu çizgi film karakterlerin ortaya çıkışı ile aşırı yenen sağlıksız gıdalar arasında bağlantı bulundu.

Homer Simpson, Garfield, Fred Çakmaktaş ve diğerleri, genç insanların daha çok yemesine sebep olan çocuk obezitesi krizini körüklüyor olabilir. Farklı vücut ağırlıklarındaki çizgi film karakterlerinin, besin değeri yüksek olmayan gıda seçim ve tüketimi üzerine etkisi olup olmadığını anlamayı amaçlayan çalışma, Colorado Devlet Üniversitesi ve Indiana Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi.

Kilolu karakter çocuğu yemeğe teşvik ediyor

Obezite ve Metabolik Cerrah Prof. Dr. Halil Coşkun, 6-14 yaş aralığında 301 çocuğun katıldığı ilginç araştırmanın detayları hakkında şu bilgileri verdi:

“Çocuklara, normal kilodaki çizgi film karakterleri, aşırı kilolu olduğu aşikar olan bir karakter ve bir kahve fincanı gösterildi. Araştırma tamamlandıktan sonra tatlılardan yemeleri söylenerek, katıldıkları için teşekkür edildi. Her çocuğun aldığı tatlı sayısı kaydedildi. Yapılan başka bir çalışmada, aşırı kilolu karakterleri görmeyen çocukların, aşırı kilolu çizgi film karakterleri ile sağlıklı kilodaki karakterleri birlikte gören çocuklara oranla daha sağlıksız yemekleri tercih etme ve tüketme eğilimleri test edildi.

İlk deneyde, aşırı kilolu imgeleri görenler 3.8 oranında tatlı almışlardı. Bu rakam ortalama 1.55 tatlı alan kontrol grubundakilerden iki kat fazlaydı. Normal kilolu karakterleri gören gruplar ise 1.7 oranında tatlı aldılar. İkinci deneyde, normal kilolu karakterleri gören çocuklar 1.77 oranında tatlı alırken, aşırı kilolu imgeleri görenler 3.21 aldı. İki grubun da resimlerini gören çocuklar ise 3.29 oranında tatlı aldılar.

Bu verilere göre, yüksek kilolu çizgi film karakterleri, kalıpları harekete geçirerek, iyi bir tatlı tüketicisi olmaya yol açıyor. 6-14 yaş arasındaki çocuklarda, aşırı kilolu çizgi karakterlerin yeme alışkanlığını aktive ederek göreceli olarak yüksek seviyede besin tüketimine sebep olabileceği sonucuna varıldı.

ÇİZGİ FİLM KARAKTERLERİNİ ÇİZERKEN YENİDEN DÜŞÜNMELİYİZ

Bu ilginç çalışma aşırı kilolu çizgi film karakterlerinin çocukların sağlıksız besin tüketimine etkisini incelemiştir. Gösteriyor ki kilolu karakterler, çocuklarda aşırı kilo almayı aktive ederek, sağlıksız yiyeceklerin aşırı kullanımı ile sonuçlanabilir.

Bu tespit, pazarlama ve çizgi filmlerde kullanılan karakterlerinin dizaynını tekrar düşünmemiz gerektiği anlamına gelebilir. Bulgular aynı zamanda yasa yapıcıları, bu önemli yaş grubuna yönelik sağlık promosyon mesajlarının en iyi şekilde nasıl hedeflenebileceği konusunda da yönlendirmeli.

Kategoriler
Sağlık

Felç riskini nasıl azaltabilirsiniz?

Felç, birkaç dakika içinde bir insanın hayatını sonsuza kadar değiştirebiliyor. Yaşam tarzınızda bazı değişiklikler ve en yaygın belirtilerin neler olduğunu bilmek sizi bu hastalıktan koruyabilir.

Uzmanlara göre, felç riskini azaltmanın en basit ve etkili yolu egzersizdir. Eğer obez ya da aşırı kiloluysanız, yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı ve şeker hastalığı için riskiniz artıyor ve bu da sizi felce biraz daha yaklaştırıyor.

Ekstra ağırlık tüm dolaşım sisteminiz üzerinde ilave bir zorlamaya neden oluyor, fakat aerobik yaparak fazla kilolarınızı verebilirve sağlığınızı koruyabilirsiniz. Yüksek kan basıncı da felce yol açan başlıca nedenlerden biridir. Tuz tüketiminizi azaltarak felç riskini azaltmaya önemli ölçüde yardımcı olabilirsiniz.

Kalp sağlığınıza dikkat etmek, iyi ve kötü kolesterol arasındaki dengeyi sağlamak, kalp hastalıklarını ve felç riskini önlemenin en iyi yoludur. Sigara içen insanların felç geçirme riskleri içmeyenlere göre 2 kat daha fazladır. Sigara içmek, kan damarlarına zarar verir, kan basıncını yükseltir ve damarların tıkanmasını hızlandırır.

Columbia Üniversitesi Medikal Merkezi’nden Dr. Randolph Marshall, “Felce bağlı sürekli hasarı önlemenin en etkili yolu felcin belirtilerini iyi anlamak ve derhal hastaneye gitmek” dedi.

Felçin en yaygın belirtileri ise şöyle:

Yüzde, kol ya da bacaklarda ve özellikle vücudun bir tarafında ani hissizlik ve güçsüzlük,

Konuşmanın bozulması, zihin karışıklığı hissi,

Denge kaybı, baş dönmesi ve yürüme bozukluğu,

Bir gözde ya da her iki gözde görme kaybı,

Anlaşılamayan bir nedenden dolayı başlayan ani bir başağrısı. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Yaşam

Amerikalılar şişmanlıkta da sınır tanımıyor

Araştırmacılar, Amerika’da obezite oranının bir yıl öncesine göre daha da arttığını belirlediler.

Trust for America’s Health ile Robert Wood Johnson Foundation isimli iki kuruluşun yaptığı çalışmada, obezite oranının sadece District of Columbia bölgesinde düştüğünü belirten araştırmacılar, obezitenin en büyük halk sağlığı mücadelesinden biri olduğunu kaydettiler. 38 eyalette yaşayan yetişkinlerin yüzde 25’inden fazlasının obez olduğu ve yoksulluğun burada rol oynadığı açıklandı.

Ayrıca, araştırmaya göre, ailelerin yüzde 84’ü çocuklarının sağlıklı kiloda olduğuna inanıyorlar. Fakat, yapılan bu araştırma, neredeyse üç çocuk ve gençten birinin (12 milyondan fazla) obez ya aşırı kilolu olduğunu gösterdi.

Uzmanlar, aşırı kilolu veya obez olmanın kalp ve şeker hastalığı, bazı kanser türleri, eklem iltihabı ve buna benzer hastalık riskini artırdığına dikkat çekiyorlar. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Sağlık

Obez kadınlar için hamilelik riskli

Obez kadınların ilk hamileliklerinde yüksek risklerle karşılaştıkları belirlendi.

Londra’da Kings Koleji’nden bilim adamları ilk kez anne olan obez 385 hamileyi analiz ettiler ve obez kadınların yüksek oranda gebelik zehirlenmesi yaşadıklarını ya da erken doğum yaptıklarını buldular. Ayrıca, obez kadınların normal kadınlara oranla neredeyse iki kat düşük kilolu (2,5 kg’dan az) bebek dünyaya getirdikleri bulundu.

Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji dergisinde yayınlanan araştırmada, aynı zamanda başka analizler için 208 kadından kan örnekleri alındı.

Yüksek riskler

Doğumda, bebeklerin yüzde 18,8’i düşük doğum ağırlığına (2,5 kg’dan az) sahipken obez kadınların yüzde 13,4’ü ise şişman bebek dünyaya getirdi. Preeklamsi (gebelik zehirlenmesi) oranı da yüksek çıkan araştırmada, ilk kez anne olan obez kadınların yüzde 11,7’sinde gebelik zehirlenmesi saptandı. Bunun yanında erken doğan bebeklerin oranı ise ulusal ortalamanın neredeyse iki katıydı.

Araştırmacılar, obez kadınlar için görülen hamilelik risklerinin zayıf ve kilolu bebekler, gebelik zehirlenmesi, şeker hastalığı, erken doğum, ölü doğum, aletli doğum, doğum sonrası aşırı kan kaybı, sezeryan olduğunu açıkladılar.

Kings Kolej Hastanesi ve St Thomas Hastanesi’nden araştırmacı Profesör Lucilla Poston, hamile olan obez kadınların zayıf kadınlardan daha zorlu bir hamilelik süreci geçireceklerini bildiklerini söyleyerek, “İlk kez hamile kalan obez kadınların karşılaşabileceği problemleri göz önünde bulundurmaya başlamalıyız” dedi. Poston, erken doğan ya da düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerde beyin hasarı, nefes alma güçlüğü, öğrenme problemleri ve enfeksiyona karşı daha fazla hassasiyet gibi sorunlar görülebildiğini sözlerine ekledi.

Obezitenin neden bu problemlere yol açtığını bilmediklerini söyleyen Poston, insülin direncinin problem olabileceğine inanıyor. Normal hamilelikte ılımlı bir insülin artışı olduğunu belirten Poston, “Obez insanlar daha fazla insülin direncine sahiptir ve bu şeker hastalığını, gebelik zehirlenmesini ve makrozomiyi (vücudun normal ölçülerinden büyük olması) ya da kilolu bebeklerin doğumunu artırıyor” diye konuştu.

Ayrıca araştırmacılar, çalışmadaki kadınların yüksek oranda sezeryan ile doğum yaptıklarını söylediler ve obez hamilelerin sayısının artmasının sezeryan sayısındaki artışa katkıda bulunduğu konusunda uyarıyorlar. Kadınların aynı zamanda ulusal ortalamaya göre daha uzun süre hastanede kaldığı açıklandı.

Edinburgh Üniversitesi’nden maternal ve fetal sağlık profesörü Jane Norman, bu çalışmanın obez kadınlar için hamilelik risklerinin altını çizdiğini ve bu riskleri vurguladığını söyledi. “Araştırma, ilk hamileliklerinde kısmen yüksek risk taşıdıklarını gösterdi” dedi.

Obez hamileler için yeni tedavi malzemeleri almak zorunda olduklarını söyleyen Norman, “Yeni operasyon masaları ve hatta yeni kan basıncı ölçme kollukları almalıyız, çünkü alışılmış olanlar obez kişilerde hatalı ölçümler yapabiliyor” diye konuştu. (Vasfiye Özcanbaz)