Kategoriler
Yaşam

Vücudunuz hakkındaki ilginç gerçekler

Vücudunuzun tüm organları her dakika sürekli çalışıyor. Kalbiniz dakikada 100 kereye kadar çarparken, ağzınız ise günde 6 bardak dolusu tükürük üretiyor. Siz farkında olmadan gerçekleşen tüm bu çalışmalar sizin sağlıklı olmanız için gerçekleşiyor.

Reader’s Digest dergisinde yer alan habere göre, işte farklı organlarınız hakkındaki inanılmaz gerçekler:

Beyniniz hakkındaki gerçekler

Her gün beyninizde 20 bin düşünce oluşur. Beyninizin içinde saniyede 5-50 kez birbiriyle konuşan 100 milyar nöron (beyin hücresi) olduğunu gözünüzün önüne getirin. Bu iletiler saatte 435 kilometre hızla seyahat edebiliyor. Beyniniz sayesinde aşırı ısınamazsınız ya da donmazsınız. Hipotalamusta bulunan iç termostatınız bir mühendislik harikasıdır. Bir derecelik değişiklik bile vücudunuzun hayat kurtaran ayarları yapmasını tetikler. Vücut ısınız çok yükseldiğinde, cildinizdeki kan damarları sıcaklığı düşürmek için genişler. Isı düştüğü zaman ise damarlar darlaşır, ter bezleriniz de kapanır.

Kalbiniz hakkındaki gerçekler

Kalbiniz dakikada 60 ile 100 arasında atar. Bir insanın ortalama ömrü boyunca 3 milyar kez kalbi atar. Güçlü bir egzersiz süresince kalbin çıkış yakıtının yüzde 70’inden fazlası çalışan kaslarınıza gider. Yaklaşık 160 bin 934 kilometre uzunluğunda çeşitli kan damarlarına sahipsiniz. Her gün kalbiniz bu damarlar boyunca yaklaşık 7,570 litre kan pompalar.

Akciğerleriniz hakkındaki gerçekler

Gün içinde 25 bin kez nefes alıp veriyorsunuz. Nefes alıp verme alışkanlığınız beyin sapınız sayesinde dengelenir. İnsanların hızlı bir metabolizması vardır. Dinlenme halinde bile dakikada 200-285 gram oksijene ihtiyacı vardır. Akciğerleriniz kamyon dolusu oksijeni kontrol edebilir. Akciğerler alveol denilen 300 milyon mikroskobik hava kesesi barındırır. Bu rakam tenis kortunun yarısına eşit yüzey alanını kapsar.

Gözleriniz hakkındaki gerçekler

Gözlerinizin odaklanmasına yardım eden kaslar günde 100 bin kez hareket eder. Bu 80 kilometrelik bir yürüyüşle eşdeğerdedir. Ayrıca dakikada 15 kez gözlerinizi kırparsınız ya da uyanık olduğunuz zaman günde neredeyse 15 bin kez gözünüzü kırparsınız. Bunu gözlerinizi korumak ve kirleri dışarı atmak için kendiliğinden yaparsınız.

Ağzınız hakkındaki şaşırtıcı gerçekler

Günde yaklaşık 6 bardak dolusu tükürük üretirsiniz. Tükürük vücudunuzun en takdir edilmeyen sıvısıdır. Ancak tükürüğünüz olmadan, yiyeceklerin tadını alamazsınız veya yiyecekleri yutamazsınız ve hatta kelimeleri oluşturamazsınız. Tükürük aynı zamanda potansiyel bir mikrop savaşçısıdır. Tükürüğünüzdeki enzimler ağzınızı temizler ve diş çürükleriyle enfeksiyonları önler. Hayvanlar da yaralarını yalayıp temizler.

Dolaşım sisteminiz hakkındaki gerçekler

Vücudunuz her saniye 3 milyon kırmızı kan hücresi yapıyor. Bu günde 260 milyar kan hücresi anlamına geliyor. Bunlar kanın en önemli rollerinden birini yerine getiriyor: çok değerli olan oksijeni tüm vücut hücrelerinize dağıtmak. Tek bir damla kan milyonlarca kırmızı kan hücresi içeriyor. Yarayı temizleyen biraz kanamadan sonra vücudunuz pıhtı oluşturup kan akışını durdurur. Bu kesikten içeriye bakteri girerse, beyaz kan hücreleri hızlı bir şekilde bakterileri yok etmek için o bölgeye gelir. Daha sonra diğer hücreler de bakteriyle savaşmaya başlar. Bir yeriniz ne zaman kesilirse bu olaylar aynı şekilde birbirini izler.

Sindirim sisteminiz hakkındaki gerçekler

Her gün midenizin iç kaplamasının yaklaşık yüzde 25’i yeniden üretilir. Mideniz hidroklorik asit gibi güçlü bir yakıta ev sahipliği yapıyor. Bu asit yiyecekleri parçalamanıza yardım eder. Çinkoyu eritecek kadar güçlü olan bu aside karşı midenizin zarar görmemesi için midenizin iç kaplaması 4-5 günde bir kendini yeniler. Yutmaya hazırlandığınız zaman, yumuşak damak burunla ilgili hareketleri kapamak için harekete geçer, ayrıca epiglot (soluk borusu ile yemek borusu arasında bulunan, yediğimiz şeylerin akciğere gitmemesini sağlayan kapakçık) da soluk borusunu kapatır.

Böbrekleriniz hakkındaki gerçekler

Böbrekleriniz günde neredeyse 190 litre kanı temizliyor ve yeniden dolaştırıyor. Bu orta büyüklükte bir otomobilin benzin deposunun alabildiği miktarın yaklaşık 3-4 katı kadardır. Böbrek yetmezliği durumunda insanların kanlarını filtrelemek için elektrolid seviyesini düzenlemesi, kandaki atıkları temizlemesi için mini buzdolabı büyüklüğünde diyaliz adı verilen bir makineye ihtiyaçları vardır. Yaklaşık bir bilgisayar faresi büyüklüğündeki 2 küçük böbreğiniz tüm bu işleri teş başına yapar. Böbrekleriniz uygun miktarda hidrasyon seviyesini de ayarlamaya yardımcı olur. Aşırı derecede su içtiğinizde, böbrekler idrarınızı berrak ya da soluk sarıya dönüştürmek için daha fazla çalışır. Susuz kaldığınızda mümkün olduğunca fazla sıvı tutar, bu nedenle idrarınız daha koyu renkli olur.

İskeletiniz hakkındaki gerçekler

İskeletinizin yaklaşık yüzde 0,03’ünü yeniden üretirsiniz. Alüminyum kadar hafif, ancak çelik kadar güçlü olan kemikleriniz sadece kireçli, beyaz, cansız iskele değildir. Kemikler kan damarlarıyla ve sinirlerle birlikte canlı dokulardır. Her yıl yetişkin birinin iskeletinin yaklaşık yüzde 10’u yenilenir. Bacağı kırık olan birinin kemikleri birkaç hafta boyunca tam anlamıyla küçülür. Fakat kişi tekrar çalışmaya ve egzersiz yapmaya başlayınca kemikler yeniden büyür.

Ayaklarınız hakkındaki gerçekler

Ayaklarınız günde yaklaşık 2 bardak kadar ter üretir. Ayaklarınızın ve çoraplarınızın havalanmazsa kokmasının nedeni budur. Bu çok fazla gibi gelebilir. Ancak sağlıklı bir insan günde 8 bin ile 10 bin adım atıyorsa bu yürüyüş 70 yaşına gelene kadar dünyanın çevresini 4 kez dolaşacak kadar yürümesine eşittir.

Cildiniz hakkındaki gerçekler

Cildiniz her gün 50 milyon ölü hücreyi dışarı atar. Bu dakikada 30 bin ile 40 bin ölü hücre anlamına geliyor. Cildinizin vücudunuzun en geniş organı olduğunu duymuşsunuzdur. Çünkü cildiniz birçok önemli fonksiyonu yerine getirir. Cildinizin 12,5 santimetre karesinde 650 ter bezi, 6 metre kan damarı, 60 bin pigment hücresi ve binden fazla sinir ucu bulunuyor.  (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Yaşam

Yatmadan önce bu gıdalardan uzak durun

Dolu mideyle yatağa gitmenin sağlıklı olmadığını hepimiz biliyoruz. Okulda ya da işyerinde geçirdiğiniz zorlu bir günün ardından vücudumuz ve sindirim sistemimiz günlük fonksiyonlarını yerine getirmek için biraz dinlenmeye ihtiyaç duyar. Ancak geceleri kalorili yemekler yediğiniz sürece vücudunuz dinlenmeyecek.

Geceleri yatmadan önce yağlı gıdalar tüketirseniz mide yanmasını tetiklersiniz. Bu nedenle yatmadan en az 2-3 saat önce akşam yemeğinizi yemiş olun. Healthierfoods isimli internet sitesinde yer alan habere göre, işte yatağa gitmeden yememeniz gereken kalorili gıdalar:

Hamur işi

Hamur işi gıdalar yatmadan önce yememeniz gereken en yağlı gıdalardan biridir. Acıktığınız zaman hazırlaması 30 dakikadan az süren birçok hamur işi tarifi var. Ancak hamur işinin yattığınızda yağa dönüşecek olan karbonhidratlar açısından çok zengin olduğunu unutmayın. Ayrıca peynir ve yağla dolu olan hamur işlerinin glisemik indeksi yüksektir.

Pizza

Kim lezzetli büyük bir dilim pizzayı sevmez ki? Gündüz sindirim sisteminiz bir dilim pizzayı rahatça sindirebilse de dinlenmeye çekildikleri için gece boyunca sindirim organlarınızın işi zorlaşır. Çok yağlı olan pizzanın içinde asit oranı yüksek malzemeler vardır. Bu nedenle mide yanması riskiniz artar.

Şekerleme

Yağlı ve özellikle şekerleme gibi şekerli ürünler beyin dalgalarınız üzerinde etkiye sahiptir ve geceleri kâbus görmenizi tetikler. Sakin ve rahat bir gece geçirmek için şekerli abur cuburlardan uzak durun ve daha hafif ve az kalorili olan yulaf ununu tercih edin.

Kırmızı et

İyi bir protein ve demir kaynağı olan kırmızı et, stresli ve uzun bir günün ardından ihtiyacınız olan derin, rahatlatıcı ve canlandırıcı bir uykuya dalmanızı önleyecektir. Çikolata: Bitter çikolata beyniniz ve hafızanız için oldukça iyidir. Fakat aynı zamanda bel çevreniz için ise kötüdür. Özellikle gece yediğiniz çikolatadaki tüm kaloriler vücudunuzda yağ olarak depolanıyor. Küçük bir parça çikolata harika bir tatlı olarak yenilebilir, fakat problem insanların bir parçayla sınırlı kalmaması fazla tüketmesidir. Yatmadan çikolatadan uzak durmanızın bir başka nedeni ise çikolatanın kafein ve kalbinizi çalıştıran ve sizi uyanık tutan uyarıcılar içermesidir.

Sebze

Lezzetli, besin maddeleriyle dolu olan sebzeler yatmadan önce yemeniz için iyi değildir. Çünkü soğan, brokoli ve lahana gibi sebzeler sizi uzun süre boyunca tok tutan bol miktarda çözünemeyen lif içerir. Gün içinde bu olumlu bir şeydir, ancak gece boyunca lif sindirim sisteminizde çok yavaş ilerler ve aşırı mide gazına yol açar.

Cheeseburger

Diğer yağlı, yüksek kalorili gıdalar gibi, yatmadan önce cheeseburgerden de uzak durmalısınız. Çünkü midenizde doğal asit üretimini harekete geçirir ve gece boyunca midenizin yanmasına yol açar.

Kırmızı biber sosu

Belirli malzemelerle karıştırdığınızda kırmızıbiber oldukça sağlıklı ve yararlı olabilir. Fakat yatmadan önce yemeyin. Çünkü bol kalorili olan bu yiyecek protein ve yavaş sindirilen karbonhidratlar açısından zengindir.

Abur cubur ve cips

İşlenmiş abur cuburlardan sadece yatmadan önce değil, her zaman uzak durmalısınız. Çünkü bu gıdaların içinde çeşitli uyku bozukluklarına yol açan monosodyum glutamat isimli maddeden bol miktarda vardır. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Yaşam

Sindirim sisteminizi bunlarla koruyun

Akşam yemeği için ne hazırlayacağınızı düşünürken yediğiniz gıdaların sağlığınız üzerindeki etkilerini de unutmayın. Yediklerinizin sindirim sisteminiz üzerinde olumsuz etki oluşturmaması ve bağırsaklarınızı korumanız için bu gıdalara önem vermelisiniz:

Probiyotikler: Bağırsağınız faydalı bakteriler ve maya ile kaplanmıştır. Bu yaşayan organizmalar atıkların parçalanmasına ve vücuttan atılmasına yardım eder. Ayrıca bunlar zararlı bakterileri kontrol altında tutar. Reklamcılar bunun aksini savunsalar da normal koşullar altında bağırsaklarınızı probiyotikle doldurmanıza gerek yok. İshal ya da şişkinlik gibi sindirim sorunları yaşarsanız bağırsaklarınızdaki bakterilerin kendilerine gelmesi için biraz yardıma ihtiyaçları olacak. Yoğurt ve kefir gibi mayalı gıdalar iyi bakterileri destekleyecektir.

Koyu yapraklı sebzeler: Koyu yeşil yapraklı sebze denince herkesin aklına hemen ıspanak gelir. Ancak karalahana, hatta marul gibi yeşil sebzelerin de yaprakları koyudur. Bu bitkiler bağırsaklarınızın temizlenmesine yardım etmek için lif ile birlikte vitamin ve mineraller sağlar. Fakat tüm yeşil yapraklı sebzeler eşit değildir. Örneğin, göbek salatanın besleyici değeri neredeyse yoktur, büyük çoğunluğu sudan ibarettir.

Sarımsak: Bu soğanımsı sebze doğal antibakteriyal özellikleri nedeniyle uzun süre araştırılmıştır. Küçük çalışmalar, sarımsak tüketiminin artmasının bağırsakta kanserli olmayan adenomların varlığını azalttığı görüldü. Selenyum, arjinin, ajoene gibi sarımsağın içindeki doğal bileşenler, vücudunuzun kendi kendini tamir mekanizmasına yardım ediyor ve atıkları vücuttan atıyor. Ancak mide yanması ve ishalden korunmak için çok fazla çiğ sarımsak tüketmeyin.

Keten tohumu: Tahıl gevreğine, tam tahıllı ürünlere, yoğurdunuza ekleyerek yiyebileceğiniz keten tohumu bol miktarda lif desteği sağlar ve lignan formunda fitobesinler içermektedir. Aynı zamanda bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardım eder ve doğal bir Omega-3 yağ asiti kaynağıdır.

Baklagiller: Yağ oranı az, protein açısından zengin olan kuru fasulyenin sağlıklı nişastası bağırsaklarınızdaki iyi bakterileri besler. Ayrıca lignan ve saponin isimli fitokimyasalların yanı sıra iyi bir antioksidan ve folik asit kaynağı olan kuru fasulye bağışıklık sisteminizi de destekliyor. Fasulye türünün birinden nefret ediyorsanız bile diğer kuru baklagillerden mutlaka tüketin.

Bahsedilen bu süper yiyeceklerin yanında yaban mersini, kıvırcık sebzeler ve tam tahıllar gibi birçok doğal ürün de bağırsaklarınız için oldukça yararlıdır. Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirerek bu besinleri de eklerseniz, şişkinlik, mide yanması veya ishal gibi bağırsak sorunlarından kurtulursunuz. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Yaşam

Bitkisel ilaçlar sindirim sisteminize iyi geliyor

Geleneksel ilaç tedavisiyle iyileştirilemeyen sindirim sistemi bozukluğu hastalığının tedavisinde bitkisel ilaçlar yardımcı oluyor.

Neurogastroenterology ve Motility dergisinde yer alan araştırma için, araştırmacılar Japonlara özgü bitkisel ilaçların verilerini gözden geçirdi ve fonksiyonel hazımsızlık, kabızlık ve cerrahi bir girişimden sonra meydana gelen bağırsak tıkanması gibi bozukluklarının yol açtığı belirtilerin azalmasında etkili olduğunu buldular.

Keio Üniversitesi Tıp Okulu’ndan Doç. Dr. Hidekazu Suzuki, Japon bitkisel ilaçların binlerce yıldır Doğu Asya’da kullanıldığını belirterek, “Bitkisel ilaçların fonksiyonel sindirim sistemi bozukluğu bulunan hastaların iyileşmesinde rolü olduğunu bulduk” dedi.

Japonlara özgü olan bitkisel ilaçlar fonksiyonel hazımsızlığa, çocuklarda kabızlığa, ameliyat sonrası meydana gelen bağırsak tıkanmalarına iyi gelirken aynı zamanda anti-kanser ilaçlarının yol açtığı ishalin sıklığını ve şiddetini de azaltıyor. (Vasfiye Özcanbaz)