Kategoriler
Yaşam

Hava durumu neden doğru tahmin edilemiyor?

Birçok bilim adamına evrenin karmaşık düzenini keşiflerinden dolayı saygı gösterilirken, meteorologlar sık sık alaycı ifadelerle karşılaşırlar. Bu konu ünlü aktör Nicholas Cage’nin başrolde oynadığı The Weather Man adlı filmde Hollywood için de bir ilham kaynağı olmuştu.

Peki, teknolojinin zirveye ulaştığı zamanımızda nasıl hava durumunu tahmin etme konusunda halen hata yapılabiliyor?

HowStuffWorks isimli internet sitesinde yer alan habere göre, hava tahmincileri son 20 yılda kendilerini geliştirdiler. Bugün verdikleri 3 günlük hava tahminleri 20 yıl önce açıkladıkları günlük hava tahmininden daha iyi. Ayrıca daha gelişmiş kötü hava uyarıları vermek için daha iyi donanıma sahipler. Örneğin fırtına tahminlerini daha önceden verip, insanların bir yerlere sığınabilmeleri için fazladan 40 dakika sağlıyorlar.

Modern meteorologlar, hava durumunu tahmin etmek için kullanılan matematiksel eşitlikler yani sayısal tahminler olmaksızın neredeyse tam olarak doğru olamazlar. Tahmin yapılırken oldukça gelişmiş bilgisayarlar ile topraktan, denizden ve havadan toplanan gözlemsel veriler gerekiyor. Tek bir hava istasyonu asla bu tür bilgileri tek basına toplayamaz. Bunun yerine dünya çapındaki binlerce istasyon birbiriyle bağlantılıdır ve verilerini bir araya getirirler. Bu istasyonlardan bazıları amatör hava gözlemcilerinin kullandığı cihazlara benzer. Diğerleri ticari uçak ya da gemi kanalıyla seyahat ederler ve havayla ilgili veri toplarlar. Son olarak hava uyduları ve balonları atmosferin daha üst bölgelerinden bilgiler sağlar. Uydular uzayda yörüngeden Dünya’nın fotoğraflarını çekerken, hava balonları da belirli bir lokasyon üzerinde daha yüksekteki hava verilerini görüntüler.

Toplu halde bu sensörlerin ve ölçümlemelerin hepsi her gün bir milyondan fazla havayla ilişkili gözlem üretiyor. Elektronik marketlerden satın aldığınız normal bir bilgisayar tüm bu verilerin analizinde tıkanıp kalır. Neyse ki, meteorologlar saniyede milyonlarca hesaplamayı gerçekleştiren hızlı ve süper bilgisayarlara güveniyorlar. Amerika’da bu bilgisayarlar Çevre Tahmini Ulusal Merkezleri’ne yerleştirilmiştir. Hava gözlemleri, havayı tahmin etmek için karmaşık matematiksel modelleri kullanan süper bilgisayarların beynine doğru yayılır. Bilgisayarlar bunları analiz edip yayınladıkları veriler her gün radyoda ve televizyonlardaki neredeyse her hava durumu yayınının temellerini oluşturuyor. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Yaşam

Depremi tahmin etmek mümkün mü?

Bilim adamları, çok yakında depremi günler öncesinden tahmin edecek bir sistem kuracaklar.

Populer Science dergisinde yer alan habere göre, bugüne kadar bilim adamları birkaç dakika öncesinden sarsıntıyı haber veren deprem dedektörü geliştirmek için bulutları, radon gazını ve kurbağaların hareketleri üzerinde çalışıyorlardı. Ancak şimdi depremi günlerce öncesinden haber veren radon teorisini kullanan bir teknoloji var.

Toprakta uranyum çürürken radon gazı yayılıyor. gazın bir kısmı yer altındaki boşluklarda birikiyor. Bazı sismologlar deprem olmadan günlerce öncesinde toprakta sessiz değişimler olduğuna inanıyorlar. Bu değişimlerden bazısı oyukları patlatan ve daha fazla radon açığa çıkaran kırıklara neden oluyor. Fakat teoriyi test etmek için fazla veri alınması gerekiyor.

depremgraf

Bu yılın başlarında, İsviçre’deki CERN laboratuarında görevli fizikçi Vladimir Peskov, yer altına yüzlerce yerleştirilecek kadar ucuz olan ilk radon dedektörünü tanıttı. Standart bilimsel radon dedektörleri, elektrikli bir alanda hava örneklerini kapalı bir argon gazı odasına enjekte ediyor. Radon argonun görevini değiştiren radyoaktif partiküller içinde çürüyor ve dedektör radon seviyesini belirlemek için bu değişikliği okuyor. Bu kapalı sistem diğer etkileşimleri bertaraf ediyor. Fakat, bu işlem 15 bin dolara mal oluyor. Peskov, değişiklikleri daha ustaca belirlemek için kendi cihazının içindeki elektrik alanının yüksekliğini artırdı. Bunun maliyetinin ise sadece 60 dolar olduğunu söyleyen Peskov, kendi cihazının pahalı modeller kadar iyi çalıştığını belirtti.

Peskov, önümüzdeki yılın başında İtalya’da aktif fay hatları boyunca bu dedektörleri yerleştirmek için finansman desteği verecek kişilerin dikkatini çekmeyi umuyor. Eğer bu teori çalışırsa, dedektörler sabit uyarı sisteminin başlangıcını oluşturabilir. (Vasfiye Özcanbaz)