Kategoriler
Yaşam

Yollarda ölüm soluyoruz!

 Özellikle İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşayan günümüz insanının en büyük dertlerinden biri trafik. Trafik sorunu stres, kaza riski ve zaman kaybından ayrı olarak son günlerde tüm dünyanın başa çıkmak zorunda kaldığı, bedensel sağlığımızı tehdit eden bambaşka bir olguyu da hayatımıza kattı: Hava kirliliği.

En başta otobüs, kamyon ve minibüs gibi motorin kullanan ağır taşıtların yaydığı egzoz gazlarının başta akciğerler ve solunum yolları olmak üzere bütün iç organlarımızı etkilediğini söyleyen Erdem Hastahanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Levent Safali, bu durumun ölüme varan sonuçlara yol açtığı konusunda herkesi uyarıyor.

Egzoz Gazlarının Etkileri

Araçlar trafikte seyrederken egzoz yoluyla havaya karbonmonoksit, karbondioksit, azotoksit diğer hidrokarbon gazları ile kurşun gibi ağır metalleri gaz halinde veriyor. Bunlardan özellikle karbonmonoksit gazının son derece tehlikeli olduğunu belirten Dr. Safali, karbonmonoksitin renksiz ve kokusuz olmasına rağmen son derece öldürücü özelliklere sahip olduğunu söylüyor. Yine egzoz gazlarında bulunan ve boğucu özelliğe sahip karbonmonoksit gazı, kanda oksijenin bağlandığı yerlere bağlanarak başta “karbonmonoksit zehirlenmesi” dediğimiz ve solunum sisteminde kalıcı hasarlara yol açan sendrom olmak üzere hiperkapni, asidemi, sinirsel bozukluklar ve hatta ölüme kadar giden hasarlar yaratabiliyor.

Egzoz gazları ölüme bile yol açıyor!

Egzoz gazlarının insan sağlığı üzerindeki zararlı etkilerini Dr. Mehmet Levent Safali şöyle sıralıyor: “Egzoz gazında bulunan azotoksit gazı akciğerlerde kalıcı hasarlara yol açarak akciğer kanserine, hatta ölüme varan sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Kanserojen özelliklere sahip diğer hidrokarbon gazları ile kan, kemik ve sinir sistemlerine zarar veren kurşun gibi ağır metallerin yol açacağı zararların telafisi ise son derece zor. Egzoz gazları, kalp rahatsızlıkları ve felç gibi riskleri de önemli ölçüde artırıyor. Son dönemlerde çeşitli ülkelerde kırmızı alarm verilme, araçların trafiğe çıkışına getirilen sınırlamalar da durumun ciddiyetini açıkça gözler önüne seriyor.”

Egzoz Gazlarından Nasıl Korunabiliriz?

Aslında trafikteki zehirli gazların etkilerinden korunmanın basit olduğu belirten Safali, belli bir yaşın üzerinde olan araçların kullanımına son vermenin, yapılması gereken başlıca düzenlemelerin başında geldiğini belirtiyor. Zira araç eskidikçe egzozla dışarı verdiği zehirli gaz miktarı artıyor. Bundan başka halk arasında “10 numara yağ” adı verilen ve son derece tehlikeli sonuçları olan maddelerin kullanımının kesinlikle önüne geçilmesi gerekir. Ayrıca özellikle ağır araçlar olmak üzere egzozlarda filtrelendirme sistemlerinin kullanılması da sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.

Son dönemlerde yollarda sıkça gördüğümüz elektrikli ve hibrit (elektrik ve akaryakıtla çalışan) araçların yaygınlaşması ise bu sorunu neredeyse kökünden çözecektir. Dışarıya egzoz gazı vermeyen ya da çok az veren bu araçlar, trafikte zehir ve ölüm solumamızın önüne geçecektir.

Kategoriler
Sağlık

Öfkenizi kontrol etmenin 10 yolu

Trafikte yolunuz kesildiğinde tepenizden dumanlar çıkıyor mu? Çocuğunuz söylediğinizi yapmadığı zaman kan basıncınız tavan yapıyor mu? Öfke normal ve hatta sağlıklı bir duygudur; ancak öfkenizle pozitif bir şekilde nasıl başedebilmelisiniz. Peki bunu nasıl yapacaksınız?

Mayo Clinic’te yer alan etkili öfke yönetimi tavsiyeleri öfkenizi yenme konusunda başarılı olmanıza yardımcı olacak. Ani patlamalarınız, öfkeniz ya da asabiyetiniz ailenizle, arkadaşlarınızla, iş arkadaşlarınız ve hatta yabancılarla ilişkilerinizi olumsuz olarak etkiler. Öfke yönetimi teknikleri, öfkenizi ifade etme şeklinizi değiştirmenize yardım etmede ispatlanmış bir yoldur.

Öfkenizi kontrol etmeye yardımcı 10 tavsiye

MOLA ALIN

Klişe gibi görünse de, tepki göstermeden önce 10’a kadar sayma öfkenizi yatıştırabilir.

HEMEN UZAKLAŞIN

Öfkeniz biraz yatışana kadar, sinirlendiğiniz kişiden biraz uzak durun.

İFADE EDİN

Biraz sakinleşince, öfkenizi ifade edin. Çatışmacı olmayan bir şekilde öfkenizi ifade etmek sağlıklıdır.

EGZERSİZ İYİ GELİR

Fiziksel aktivite, duygularınız için bir çıkış noktası sağlıyor. Özellikle, öfkeden patlamak üzereyseniz. Hızlı tempoda bir yürüyüş ya da koşu yapabilir, yüzebilir, ağırlık kaldırabilirsiniz ya da basket atışları yapabilirsiniz.

DİKKATLİ DÜŞÜNÜN

Bir şey söylemeden önce dikkatli düşünün. Aksi halde, pişmanlık duyacağınız bir şey söyleme olasılığınız fazladır. Söylemek istediklerinizi yazmanız faydalı olabilir. Öfkeliyseniz yazarak konudan uzaklaşabilirsiniz.

ÇÖZÜM BULUN

Durumların çözümünü tespit edin. Sizi neyin çıldırttığına odaklanmak yerine, kızgın olduğunuz kişiyle birlikte sorununuza çözüm bulmaya çalışın.

KELİMELERDEKİ AYRINTI

Problemi anlatırken “ben” sözünü kullanın. Bu karşınızdakini ayıplamak ya da suçlu bulmaktan kurtulmanıza yardım edecektir. Örneğin, “Ev işlerine yardım etmelisin” yerine, “Bu akşam ev işlerine yardım etmediğin için üzüldüm” ifadesini kullanın.

KİN GÜTMEYİN

Eğer diğer kişiyi affederseniz, bu ikiniz için de yararlı olur. Herkesin sizin istediğiniz gibi davranmasını beklemek gerçekci değildir.

BİR DE MİZAHI DENEYİN

Gerilimi, tansiyonu azaltmak için mizahı, dalga geçmeyi deneyin. İğneleyici ve küçümseyici alayı kullanmayın, bu duyguları incitebilir ve her şeyi daha kötü yapabilir.

GEVŞEYİN

Gevşeme becerilerini öğrenme ve stresi azaltma öfkenizi kontrol etmeye yardımcı olacaktır. Derin nefes alma, bir gevşeme sahnesini gözünüzde canlandırma ya da sakinleştirici bir sözü tekrar etmeyi deneyebilirsiniz. Diğer öfkeyi hafifletme yolları ise müzik dinlemek, bir şeyler okumak, yazı yazmaktır. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Yaşam

Trafik, kalp krizini üçe katlıyor

Uzmanlar, yoğun trafikte 1 saat kalmanın bile kalp krizi geçirme riskini 3 kat artırdığını belirtiyorlar.

Amerikan kalp Derneği Konferansı’nda sunulan çalışmada, kalp krizi geçiren insanlar, belirtiler başlamadan hemen önce yoğun trafikte bulunduklarını söylediler. Almanya’daki çalışmaya göre, araştırmacılar bir saat içinde katılımcıların kalp krizi geçirme risklerin 3 kat arttığını buldular. Araştırmacılar aynı zamanda 6 saat trafikte kalmanın kalp krizi geçirme riski üzerinde istatistiksel olarak önemli artışları da incelediler.

Almanya’da Epidemiyoloji Enstitüsü’nden Annette Peters, “Yoğun trafikte araba ya da motor kullanmak özellikle yüksek risk altında olan kişilerde kalp krizine yol açıyor. Bu çalışmada, özellikle koroner damar hastalığı olanlarda trafikte araba kullandıktan sonra kalp krizi geçirme risklerinin arttığı görüldü ” dedi.

Yaklaşık bin 454 hastanın verilerini kullandıkları çalışmada, hastalara kalp krizi geçirdikleri gün, nereye gittikleri, kullandıkları taşıma aracı ve trafikte geçirdikleri süre soruldu. Katılımcıların ortalama yaşı 60 iken , yaklaşık yüzde 25’i kadınlardan oluşuyordu.

Peters, bu çalışmanın katılımcılar arasındaki kalp krizlerinin yaklaşık yüzde 8’inin trafiğe bağlı olduğunu gösterdiğini söyledi. (Vasfiye Özcanbaz)

Kategoriler
Sağlık

Trafik çocuklarda astımı kötüleştiriyor

Trafiğe bağlı hava kirliliği çocuklarda astım hastalığını kötüleştiriyor.

Amerikan Alerji, Astım & İmmünoloji Koleji’nin bilim dergisi olan Alerji, Astım & İmmünoloji Annals’da yayınlanan çalışmada araştırmacılar, Kuzey Orange County’de iki hastaneden alınan 2 bin 768 çocuğun kaydını inceledi.

Araştırmacılar, tekrar eden nispi riskleri analiz ederek hava kirliliğine maruz kalmanın hastaneye gidiş riskini nasıl etkilediğini araştırdılar. Bu kapsamda çocukların cinsiyeti, yaşı, sağlık sigortası, ırkı ve kökeni, evin hastaneye uzaklığı ve mevsim gibi kriterler de göz önüne alındı.

Trafikle bağlantılı nitrojen oksit ve karbonmonoksitin astım belirtilerini artırarak tekrarlayan hastaneye gidişlerle bağlantısı olduğunu belirledi.