Kategoriler
Yaşam

Sıcaklarla baş etmenin yolları

Diyetisyen Emre Uzun, son yılların en yüksek sıcaklığının yaşandığı günlerde, sıcaklardan korunmak için neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Beslenmemizi gözden geçirip, büyük fayda sağlayacak püf noktalar ile sıcakları daha kolay atmak mümkün oluyor.

Güneşin altında uzun süre kalmak; güneş çarpması, gıda zehirlenmeleri ve sıvı kaybının neden olduğu rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Güneş çarpmalarının yanında özellikle gıda zehirlenmeleri ve sıvı kaybına bağlı dehidratasyon görülme riski yükselmektedir. Bu yüksek sıcaklarda ofiste, dışarıda ve tatilde vakit geçirenler için yeme ve içmelerini farklı şekillerde düzenlemeleri sıcaktan korumaya yardımcı olacaktır.

Susuzluk riski

Yaz aylarında su tüketiminin yetersiz olmasıyla birlikte öne çıkan bir risk olan dehidratasyon ciddi sağlık problemlerine neden oluyor. Kış aylarında 8-10 su bardağı olan su tüketimi yaz aylarında 10-12 litreye çıkmalıdır. Hatta dışarıda geçirilen vakit fazla ise su tüketiminiz 3 litreyi bulabilir.

Asitli ve gazlı içecekler yerine süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları, bitki ve meyve çaylarının tercih edilmesi daha faydalı olur. Bu içecekler su ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı eder.

Halsizliği önlemek…

Sıcak havalarda yorgunluk ve bitkinliği önlemek adına az ve sık beslenmeli ve öğün atlamamalısınız. Sıcak hava nedeniyle oluşan iştahsızlığın önüne geçmek ve sindirim sistemini rahatlatmak amacıyla hafif ve su oranı yüksek besinlere öncelik verilmelidir. Sofralardan salatalar, zeytinyağlı sebze yemekleri ve su içeriği yüksek meyveler eksik olmamalıdır.

Zehirlenme riski…

Açıkta satılan gıdalardan olabildiğince kaçınılmalıdır. Sıcak havalar yiyeceklerin bozulma riskini arttırmaktadır. Saklanma koşullarının kötü olması bakterilerin üremesi için uygun ortam sağlamaktadır. Bunun sonucunda sindirim sisteminin bozulması ile seyredilen diğer vakalarında artışı ile sonuçlanabilmektedir.

Kimler risk altında?

Bu dönemlerde artan sıcaklıklar özellikle bebek, çocuk, yaşlı ve hamileler ile tansiyon, kalp, şeker gibi kronik hastalıkları bulunan kişilerde sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.

Sıcaklarda aşırı terleme sonucu vücuttan suyla beraber, sodyum, potasyum gibi mineraller de atıldığı için bu durum halsizlik, nabız zayıflığı, yorgunluk ve dolaşım bozukluklarına yol açabilmektedir.

Tansiyon problemi olanlar özellikle iyi bir protein kaynağı olan süt ve yoğurt tüketimine özen göstermelidirler. Bunun yanında hipogilisemi problemleri yaşayanlar ara öğünlerini kesinlikle atlamamalıdırlar.

Bol bol sulu meyve tüketin!

Karpuz ve kavun vücuttaki toksinleri atmaya yardımcı olurken, diğer yandan şeftali cilt sağlığını koruma görevini üstlenir. Artan terleme nedeni ile su ihtiyacı diğer mevsimlere oranla yaklaşık iki katına yani 2,5- 3 litreye ulaşır. Bunu sadece su tüketerek karşılamak zor olabilir. Bunu sağlamaya yardımcı olacak meyveler de mevcuttur. Karpuz, kavun, şeftali, üzüm gibi meyveler su ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı olacaktır.

Yazın tatlısı dondurma…

Bu havalarda hamur işi tatlılar bizi rahatsız edebilir. Bunun yerine ideal tatlı dondurmadır. Hem süt içeriği ile iyi bir protein ve kalsiyum kaynağı hemde sıcak havalarda içimizi ferahlatıcı bir tatlıdır.

Haftada 2-3 gün tercih edilebilecek tatlı olan dondurma, kilo aldırma korkusu olmadan tüketebilir. Tabi ki miktarı önemli. 2-3 topu aşmamaya dikkat edelim .

Yazın sıcaklarda nasıl giyinmelisiniz?

Su kaybımızı azaltmak adına kıyafet seçimi de ciddi önem arz etmektedir. Açık renkli, pamuk ya da keten gibi kumaştan yapılmış, bol ve rahat giysiler tercih edilmeli. Sentetik kumaştan giysiler ciltten buharlaşmaya izin vermediğinden hissedilen sıcağı artırır. Daha çok terlememize neden olabilir. Dışarıda çok fazla vakit geçiriyorsak eğer geniş kenarlı şapka, şemsiye, uygun güneş gözlüğü almanın vakti geldi de geçiyordur.

Kategoriler
Sağlık

Bu yiyecekler sizi öldürebilir!

Yiyeceklerin hepsinin sağlıklı olmadığını söyleyen uzmanlar, kimilerinin zehirlenmelere kimisinin ise alerjik reaksiyona yol açarak sizi öldürebileceğini belirtiyorlar. Peki bu yiyecekler hangileri?

Muhtemelen bu yiyeceklerden birinin bilinçsizce toplanan mantarlar olduğunu kolayca tahmin edebilirsiniz. Ancak sağlığınız için çok faydalı olan meyvelerin bile kimi zaman zehirli olabileceğini biliyor musunuz? Delish isimli internet sitesinde yer alan habere göre, işte Amerika’da kanunen yasaklanan yiyecekler:

Mantar: Tavuklu mantar soteden mantarlı pizzaya kadar birçok sevilen yemeğin içinde bulunan mantarın bazı türleri zehirli olabiliyor. “Death Cap”, “Fool’s Mushroom” ve “Autumn Skullcap” olarak bilinen mantarlar, insanları zehirleyen ve karın ağrısı, bulantı ve aşırı susuzluk gibi ani belirtilere neden olan mantarlar arasında bulunuyor. Az zehirlenme tedavi edilebilir, ancak fazla miktarda bu mantarlardan tüketilmesi geri çevrilemez ve ölümle sonuçlanabilen karaciğer, böbrek, kalp ve kas hasarına yol açabilir.

Çilekler: Çalışmalar çilek, yaban mersini ya da kızılcık gibi bazı türlerin sağlığınız için daha faydalı olduğunu gösteriyor. Bu meyvelerin tatlı kırmızı pulpası genellikle güvenilir olmasına rağmen, meyvenin çekirdekleri kalp fonksiyonunu durduran ve ölüme yol açabilen alkaloidler içeriyor. Diğer tehlikeli çilek türü ise defnedir (Daphne, lady laurel). Bu çileği çiğnemek ağızda yoğun bir yanmaya neden oluyor. Diğer semptomları ise midenin bozulması, baş ağrısı ve sayıklamadır.

Balon balığı: Bu Japon lezzeti sizi zehirleyebilir. Bu balığın derisi ve belirli organları insanı felç edebilen ve boğulmaya neden olan “tetrodotoksin” isimli çok zehirli toksin içeriyor. Sadece bu alanda uzman aşçılar bu balığın zehirli bölümlerini çıkarıp atıyor ve bu balığı yemek için hazırlıyorlar. Bu balık son yıllarda ülkemizde Ege ve Akdeniz kıyılarında da görülmeye başlandı.

Yer fıstığı: Ciddi alerjik reaksiyona yol açan yer fıstığı birçok atıştırmalıkta, yemekte, tatlılarda bulunuyor. Fakat yer fıstığı bazı insanlarda ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Vücudun bu maddeye karşı verdiği en ciddi yanıt anafilaksidir. Hızlı bir şekilde yapılacak epinefrin (adrenalin) enjeksiyonu ile tedavi sağlanır. Eğer tedaviye hemen başlanmazsa havayolu ciddi şekilde daralabilir, şok ve hatta bilinç kaybı yaşanabilir. Ölüme bile neden olabilir.

Tek çekirdekli meyveler ve elma çekirdekleri: Elmalar ve armut, şeftali, kayısı, erik gibi tek çekirdekli meyveler çok lezzetlidir. Fakat, bu meyvelerin kabukları ile yapraklarının yanı sıra çekirdeklerinden de uzak durmalısınız. Çünkü bunlar siyanür üreten “amigdalin” isimli bileşen içeriyorlar. Fazla miktarda yenmesi halinde baş dönmesi ve mide bulantısı görülebilir. Ciddi zehirlenme durumunda ise kan basıncı ile kalp hızında artış, böbrek yetmezliği ve koma görülüyor. Bunu takip eden solunum durmasıyla ölüm gerçekleşiyor.

Sosisli: Birçok atıştırmalık ve yiyecek boğulma tehlikesine yol açabiliyor. “Pediatric’s” dergisinde yer alan çalışmaya göre, nefes tıkanıklığı özellikle 3 yaş ve altındaki çocuklarda ölüme neden olabiliyor. Sosisli tehlikeli bir yiyecek olarak seçilmiştir. Sosisin 10 yaş altı çocuklar arasında yiyeceğe bağlı boğulmaların yüzde 17’sinden sorumlu olduğu açıklandı.

Ackee meyvesi: Karayipler’de lezzetli, ama bir o kadar da zehirli ackee meyvesi vardır. Vitaminler ve protein açısından zengin olsa da, eğer bu meyveyi iyice olgunlaşmadan yerseniz, karaciğerinizden glikozun salınmasını engellenir ve ölüme neden olur.

Rhubarb yaprakları: Yaprakları zehirli olup, gövdesi ya da kökleri yenebilen bitki olan rhubarb, tehlikelidir. Yapraklarında bulunan toksinler solunum problemlerine, nöbetlere ve hatta komaya neden olabiliyor. En kötü vakalarda böbrek yetmezliği görülmüştür. Ölüm nadirdir.(Vasfiye Özcanbaz)